Recep Yılmaz
KARDEŞİM SELAMİ Selami ile aynı yaştayız. Aynı etnik soydanız. Çocukluğumuzdan yetmişli yaşlarımıza kadar köklü bir sevgi ve saygı ile birbirimize bağlı olduk. Olanaklar ölçüsünde birbirimizi aradık, bir arada olmaya çalıştık. Birçok şeyler paylaştık. Birbirimize her konuda güvenimiz tamdı. Hiç bir gün birbirimizin kalbini kırmadık, bir diğerimizi istismar etmedik. Kendisi, sakin, kibar ve insana saygılı bir yapıya sahipti. Onun önemli bir özelliği de kimlik bilincine sahip olmasıydı. Yurttaşı olduğu devlete karşı yükümlülüklerini eksiksiz, başarıyla yerine getirirken, anayurdu Abhazya’yla da çok yakından ilgiliydi. Bir Abhazya seyahatinde de birlikteydik. Abhazya’daki Agırba kardeşlerimiz bir gece bizi yemekli bir sohbete davet etmişlerdi. Tadı damağımda kalan unutamadığım bir gecedir. Aralık 2017’de kızı Sima’nın da yer aldığı 65 kişilik bir grupla, Dünya Abhaz-Abaza Daimi Kongresine katılmak üzere, delege sıfatıyla Abhazya’ya gittik. O seyahatte Selami olamadı ama kızı vardı, Bayrağı babasından teslim alan…Gurur duydum. Pek tabii olarak, bunca yıllık arkadaşım, kardeşim hakkında ve onunla anılarım hakkında belki ciltlerce kitaplar yazabilirim. Ancak bu sayfa için şimdilik bu kadarlık bir özetle yetinmeyi yeterli görüyorum. Son cümle olarak şunu belirtmek isterim, Selaminin yokluğu benim için büyük bir boşluk… ama aynı zamanda toplumumuz için de büyük bir kayıptır. Onu sevgiyle, özlemle anıyorum.